Yaşam koçları, iletişim uzmanları ve pozitif psikoloji sözcüleri, topluma
mutluluğun kendini gerçekleştirme, maksimum potansiyele ulaşma gibi
kavramlara bağlı olduğunu söylüyor ve bireylere kişisel gelişimlerine
odaklanma öğüdünde bulunuyorlar. Bu formüllerin işe yaradığını söylemek
zor, zira hayat çoğu kişi için hâlâ boş ve anlamsız...
Anlamın, mutluluk deneyimiyle aynı şey olduğunu düşünme yanılgısına
düşsek de, pek çok kişi içten içe bunun ne kadar boş olduğunu seziyor.
Öyleyse anlamı öznel ya da içsel olanda değil de, toplumun parçası olan
hayatlarımızın olgularında aramak daha doğru bir yol olabilir mi? Hayatta
neyin peşinden gitmeye değer olduğuna nasıl karar verebiliriz? Maddiyat
ve araçsallaştırma mantığı ilişkilerimizi nasıl etkiliyor? Her durumda bunun
bana ne faydası var demek yerine, dikkatimizi koşulsuz ve karşılıksız
olarak ailemize, arkadaşlarımıza ve çevremize yöneltmek bize ne sağlar?
İyilik, haysiyet, hakikat, özgürlük, sevgi gibi temel felsefi kavramlar bugün
hayatımızda nasıl bir yer tutuyor? Hayatı yaşamak ile onu deneyimlemek
arasında nasıl bir fark var?
Kişisel Gelişim Çılgınlığında Kendiniz Kalabilmek ile tanıdığımız Svend
Brinkmann, Hayata Nereden Bakmalıyız? Yeni Bir Dünya İçin On Eski Fikir’de
benliğimize ve kişisel mutluluğumuza odaklanan hayat görüşüne tutunmak
yerine, eski felsefecilere kulak vererek anlamlı bir hayat sürmenin yollarını
araştırıyor. Mutluluğun, benliğin ötesindeki insani esaslara bakabilme
becerisi olmaksızın var olamayacağını hatırlatan, kafa açıcı bir başucu kitabı.
Kitabın Özellikleri
Basım Dili | Türkçe |
Çeviren | Mercan Yurdakuler |
Sayfa Sayısı | 151 |
Kapak Türü | Karton Kapak |
Kağıt Türü | 2. Hamur |
Basım Tarihi | Mart 2022 |
Basım Yeri | İstanbul |
En / Boy | 13,00 / 19,50 cm. |
Baskı Sayısı | 1. Baskı |