Zamanımıza ait şefkatli, aydınlatıcı ve bilgelik dolu bir fabl. ”

The New York Times

Bir çiftliğin hayvanları, insanların zulmünden bitap düşerek isyan etmeye karar verir ve efendilerini çiftlikten kovaladıktan sonra eşitlik temelli yeni bir düzen getirirler. Fakat çok geçmeden kurnaz, açgözlü ve bencil domuzlardan oluşan yeni bir bürokrat sınıf ortaya çıkar ve 

diğer hayvanlar üzerinde zorbaca tahakküm kurar. İsyan zaferiyle 

ilan edilen eşitlik ve kardeşlik ideallerine gitgide ihanet edilir ve tüm gücü kendinde toplayan liderlerinin baskıcı rejimi altında 

tüm hayvanlar eskiden aşina oldukları zulüm ve yoksunluğu 

tekrar yaşamak zorunda kalırlar.

Hayvan Çiftliği’nde, George Orwell, Rus Devrimi’nin vaatlerine ihanet olarak gördüklerinden yola çıkarak sosyal ve politik eylemlerimizin olası sonuçlarına dair bir öngörü ortaya koyuyor. Politik bir eleştirinin yanı sıra insan doğasının; güdülerinin, düşüncelerinin ve içsel mücadelesinin dokunaklı ve keskin bir incelemesini sunuyor.

Kişi kültlerinin serpildiği, gerçeklerin erk sahiplerince çarpıtıldığı 

ve özgürlüğün saldırı altında olduğu günümüz dünyasında 

geçerliliğini hâlâ koruyan bir masal.

“Cam kadar saydam ve bir o kadar keskin…”

Atlantic Monthly