Sarı Odanın Esrarı, Kilitli Oda Ya Da İmkânsız Suç Gizemi Olarak Anılan Türün İlk Örneklerinden Biridir. Dedektif Kurgunun Bu Alttürü, Suçlunun Hiçbir Çıkışı Olmayan Kilitli Bir Odada Sırra Kadem Bastığı, Görünüşe Göre İmkânsız Ve Karmaşık Bir Suça İşaret Eder. Bu Suçu Soruşturanların Gözle Görünenin Ardına Bakıp Muammayı Çözmeleri Gerekir. Leroux, 1907’de L’ıllustration Dergisinde Tefrika Edildikten Sonra 1908’de Yayımlanan Romanında Bizi Acar Dedektif Joseph Rouletabille İle Tanıştırır. Esrarlı Olayları Çözme Becerisiyle Tanınan Rouletabille, Aynı Zamanda Romanın Anlatıcısı Olan Arkadaşı Avukat Sainclair İle Birlikte Esrarengiz Bir Saldırıyı Aydınlatmak Üzere Glandier Şatosuna Gelir. Şato Ünlü Biliminsanı Profesör Stangerson’a Aittir Ve Söz Konusu Saldırıya Profesörün Kızı Mathilde Stangerson Hedef Olmuştur.
Leroux’nun Büyük Başarı Kazanan Bu Romanı Sürrealistlere İlham Verirken, Fransız Edebiyatçı Ve Sinemacı Jean Cocteau’nun Da Övgüsünü Kazanmıştı
Kitabın Özellikleri
Çeviren | Kenan Sarıalioğlu |
Sayfa Sayısı | 288 |
Kapak Türü | Karton Kapak |
Kağıt Türü | 2. Hamur |
Basım Yeri | İstanbul |
En / Boy | 12,50 / 20,50 cm. |