“Bütün iyi romanlar bizden söz eder.”
Karmaşık bir hayatı olan polis memuru Melchor Marín’i Terra Alta
üçlemesinin ilk kitabında, Katalonya’nın güneyindeki, Barselona’dan
yeni geldiği huzurlu Terra Alta bölgesinde korkunç bir cinayetle uğraşırken tanımıştık. Serinin ikinci kitabı olan Bağımsızlık’ta Melchor
Marín, bu kez Barselona’nın siyasi sahnesini sarsan bir skandalın ortasına düşüyor. Şehrin belediye başkanı, cinsel içerikli bir videoyla
şantaja uğramıştır ve Melchor, bu karmaşık vakayı çözmesi için göreve
çağrılır. Bu olayın arkasında bir çıkar meselesi mi vardır, yoksa
siyasi bir kumpas mı? Annesinin katillerini hâlâ bulamamış olmanın
ağırlığını taşıyan Melchor, onun için değişmeyen tek şey olan adalet
duygusuyla, tehlikelerle dolu bir ortamda bu soruların cevabını aramaya
koyulur.
Salamina Askerleri, Sahtekâr, Kiracı, Saplantı gibi eserleriyle dünya
çapında günümüzün en önde gelen yazarlarından sayılan Javier
Cercas, bu kez sert bir eleştirel bakışla Barselona’nın güç odaklarını
edebiyata taşıyor. Bağımsızlık, bir polisiye hikâye diliyle yazılmış, paranın ve iktidarın mutlak sahiplerine karşı öfkeli bir başkaldırı manifestosu.
Milliyetçilik, demokrasiye geçiş döneminde yurttaşları müşteri gibi
gören bir kleptokrasi rejimi kurdu. Özerk hükümet yurttaşları soyuyor,
yağmadan elde edilen kazanç iktidar partisi ile –başta başkanın
ailesi olmak üzere– iktidar partisinin aileleri arasında paylaşılıyordu.
Ülkenin geri kalanına gelince, yarısı kayırma, maddi çıkar sağlama ve
duygusal şantaj yoluyla satın alınıyor, öteden beri tedavülde olan “konu
|