“Önüne baktı. Karşısındaki sağlam kapı, manzarasını sonsuza dek kapatıyordu. Sosuke, kapıyı geçenlerden değildi. Kapıyı geçmeyip vazgeçenlerden de değildi. Kısacası kapının orada taş kesilerek günün batmasını beklemesi gereken bahtsız biriydi.”
Japonya’nın en tanınmış ve en saygı duyulan yazarlarından biri olan, Ben Bir Kediyim, Gönül ve Ardından gibi eserlerin yazarı Natsume Soseki’nin kaleme aldığı Kapı, Japon modernleşmesinin birey üzerindeki etkilerini derinlikli bir biçimde işleyen ve yazarın içsel sorgulama temasını en yoğun kullandığı kitaplarından biridir.
Mütevazı memur Sosuke ve karısı Oyone, sade ve içedönük bir yaşam sürmektedir. Geçmişte yaşanan ve aralarında sır olarak kalan bir olayın gölgesinde sessiz bir suçluluk içinde yaşamaktadırlar. Gündelik hayatın sıradanlığı içinde, karakterlerin iç dünyalarındaki çatışmalar derinleştikçe, Sosuke hayattan elini eteğini çekme arzusu duyar. Ancak kapılar ardında kalan gerçekler ve kaçınılmaz yüzleşmeler, kaçışın da bir çözüm olmadığını gösterir.