ÜÇ KÖŞELİ DÜNYA
“Dünyada bazıları var ki kendi kendilerini kırık bir kalplerinin olduğuna inandırır, acılar içerisinde kıvranmaya zorlarlar ve mutlu insanlara imrenirler.”
Üç Köşeli Dünya’nın mistik atmosferine adım atmaya ve sanatın derinliklerinde bir yolculuğa çıkmaya hazır mısınız? Natsume Sōseki’nin benzersiz eseri, okuyucuya bu zamana kadar benimsediği doğruları ve yanlışları sorgulatıyor. Doğu ve Batı felsefelerini ustalıkla harmanlayarak, eserine mistik bir derinlik kazandırıyor.
Üç Köşeli Dünya’nın merkezinde, anlatıcının kendi iç dünyası ve çevresiyle kurduğu ilişki vardır.
Natsume Sōseki’nin, şiiri ve resmi arayışı, okuru da içine çekiyor. İsimsiz sanatçının ayakkabılarını giyiyor ve yolculuğa hazırlanıyoruz.
CAM KAPININ ARDINDA
"Yaşarken ölümü düşünmeye gerek var mı?
Ölene kadar herkes hayatta!”
Yaşamının son döneminde olan bir yazarın, dışarıda akıp giden hayatı ve geçmişin silik izlerini çalışma odasına konuk ettiği kısa bir yaşam sahnesi Cam Kapının Ardında...
Natsume Sōseki’nin çocukluğuna dair anılarıyla yazarlığının verdiği olgunluğun arasına sıkışmış bu otobiyografik denemeleri, kurgu dünyasının çok üstünde bir gerçekliğe açılır. Çalışma odasından evinin bahçesini izleyen ve kimi zaman geçmişin tozlu raflarına eli uzanan kimi zaman ise odasına aldığı misafirlerinin emanet ettiği öykülerle boğuşan yazar, hayatının süzgecinden geçirdiği anılarını, hatırlamanın ve hatırlanmanın büyülü yolculuğuyla okuruna aktarır.
Natsume Sōseki, 1916 yılında mide ülserinden yaşamını yitirmeden bir yıl öncesinde kaleme aldığı bu eserinde, roman ve öykülerinde okurlarına sunduğu kurmaca dünyanın dışına çıkan bir gerçek sunuyor. Çalışma masasından izlediği cam kapının ardındaki anılarında kendisiyle de yüzleşen yazar, hem yakın hem de uzak geçmişine çıktığı bu yolculuğa yine başladığı yerde, cam kapının ardındaki çalışma masasında son veriyor.
ON GECE RÜYASI
"Gittikçe daha da sıkılıyordum. Nihayetinde canımı almaya karar verdim. Bir akşam, etrafta kimsenin olmadığı bir vakit, kararlılıkla denize daldım. Ancak ayağımın güverteden ayrıldığı ve gemiyle bağlantım koptuğu an, hemen canımın kıymetini fark ettim. Kalbimin derinliklerinden keşke vazgeçseydim, diye düşündüm. Lakin çok geçti.”
Rüyalar âleminin derin karanlığına doğru yapılan fantastik bir yolculuk… On Gece Rüyası’ndaki her bir öykü kısa ama öz bir şekilde kendi bağımsızlığını ilan eder. Sayfaları çevirdikçe bir samurayın kılıcının parıltısından bir babanın günahının altında ezilişine, bir kadının ölüme yakın yakarışlarından bir annenin çaresizce yaşama ve umuda tutunma çabasına kadar insanı derinden etkileyen, efsunlu bir dünyaya adım atıyoruz.
Çağdaş Japon edebiyatına yön veren ve pek çok yazarı etkileyen Natsume Sōseki, bu eserinde kaleme aldığı on farklı öyküyü, büyülü atmosfer kurgusuyla birbirine sımsıkı bağlayarak okuruna sunuyor. Yazarın bir sihirbaz gibi parmaklarında oynattığı bu düşsel evren, gerçeklik algısını altüst ederken rüyanın ağırlığı, anlatımın sadeliğiyle âdeta uçucu bir hâl alıyor.
KÜÇÜK BEY
"Ne bir rütbem ne de bir ünvanım var ama kendi ayakları üzerinde duran bir insanım.”
Küçük Bey, kırsaldan şehre uzanan saf bir bakış açısının hayatın gerçekleri ile yüzleşmesinin hikâyesi...
Ailesi tarafından "umutsuz” görülen Küçük Bey, çocukluk döneminde pek çok kez yok sayılmış olsa da evin hizmetlisi Kiyo herkesin aksine bütün hassasiyetini bu saf yüreğe sunmaktan kaçınmaz. Küçük Bey’in yolu hiç tanımadığı insanlarla dolu bir şehre düştüğünde bile karşılaştığı şaka yollu aşağılanmalara karşı tek sığınağı Kiyo’yla kopmayan bağı olur. Kendine has mizahi üslubuyla gerçeklik algısının sertliğini aktaran bu eserde, toplumsal statüler duyguların gücüyle yıkılırken eğitimden sosyal yaşama kadar döneminin birçok alanına farklı bir pencere açar.
Sıra dışı tarzıyla Japon edebiyatının öncülerinden olan ve modern dönem edebiyatını derinden etkileyen Natsume Sōseki, bu eseriyle okuru dünyanın bir başka ucundaki olayın merkezine ustalıkla yerleştiriyor. Etkileyici cümle tasarımları ve duygu aktarımıyla oluşturduğu perspektifte, Japon kültürü ve modernleşmenin Japonya’ya etkisi derin izlerle gözler önüne seriliyor.
|