“Eğer yıldız olarak tutunamayacaksa Allah’ın canını alması bir lütuf ve nimet olurdu”
Artist olma hayali kuran, pek güzel ve tesirli bulduğu sesinden kendine,
“Yanıkses” diye bir soyadı yapan Nezihe; hayat şartları nedeniyle
gazinoda fındık fıstık satıcılığı yaptığı günlerden birinde, bir turnede
hanendelik teklifi alır. İstanbul’da ulaşamadığı biricik hayaline küçük şehirlerde, kasabalarda ulaşma arzusuyla teklifi kabul eder; bir an için talihi döner ve kendisini artist olarak sahnede bulur da.
Ancak hayatının muhakkak ki en güzel devresi olan sahne günleri, maalesef uzun sürmez…
Nahid Sırrı Örik’in ince gözlemlerini edebileştirme gücünün ve
unutulmaz, derinlikli karakterler yaratma yeteneğinin her satırında
hissedildiği Teselli, tıpkı Yıldız Olmak Kolay mı? romanı gibi aynı zamanda
Cumhuriyet’in ilk yıllarının eğlence anlayışını sunması bakımından
zengin bir kaynak. Yazar, romanda geleneksel müziklere,
halk danslarına, alaturka musikiye yer verirken gazino, çay bahçesi,
tiyatro, bar gibi eğlence dünyasının içinde, her kademesinde çalışan
kadınların yaşadıklarını, toplumun onlara bakışını da aktarır.
Onların sorunlarını, geçim dertlerini, gönül maceralarını işler. Sorgulamadan, yargılamadan, kınamadan… 1958’de Vatan gazetesinde
Turnede Bir Artist Öldürüldü adıyla tefrika edilen roman, Nahid
Sırrı Örik’in Taha Toros Arşivi’nde bulunan el yazısı notunda eserin
adını “Teselli’ye tahvil ediyorum” ifadesi yer aldığından Teselli yahut
Turnede Bir Artist Öldürüldü adıyla ilk kez okurla buluşuyor.
|