’Ferzo abla sesleniyor, çay hazır! Tokaçları bırakıp şapur şupur, çizmeleri savura savura gidip oturuyoruz. Bir yudum içmemiştik ki Şehriban’ın sümüklü oğlan burnunu sile sile geldi. Soluklan hele itin eniği, derdin ne? Zağar gibi dilin dışarda…

Oğlan söyleneni duymamış gibi soluk soluğa; Zarif boynuna ip atmış deyip Ferzo’ nun eteğindeki pişilerden birini alıp geldiği gibi gitti. Öylece kalakaldık. Terli ıslak bedenimden süzülen sular kendime getirdi. Tokaç, yün, çay her şey kayboldu. Evin duvarında ağlarken buldum kendimi.’’

Günümüz edebiyatının kendine özgü isimlerinden İdris Erdoğdu, Ölüm Size Nasıl Gelsin? adlı öykü kitabıyla bir yandan sağlam öykücülüğünün örneklerini sergilerken ,  bir yandan da insanının, memleketinin sorunlarını sessizce izleyen ve bunları kağıda aktaran bir yazarın tasasını taşıyor.

Ölüm Size Nasıl Gelsin? sevgiyle nefretin, umutla kederin, varlıkla yokluğun, doğumla ölümün öyküler toplamı. Anlamına ve tadına tam olarak varabilmek için yeniden okuma isteği uyandıran öyküler…