Hint asıllı Ralph Singh, kırk yaşına geldiğinde Londra’da bir otel odasına kapanır ve kendisini Karayipler’deki eski bir Britanya sömürgesi olan Isabella Adasından bu odaya sürükleyen hayatını yazmaya başlar.
Taklitçiler, kültürel çatışmalar, çelişkiler ve kayboluşların ortasında kimlik bunalımına ve yalnızlığa sürüklenen bir hayatı anlatıyor. Singh’in kaos dolu varoluşuna bir düzen katmak amacıyla kaleme aldığı anılar, iktidarın gerçek yüzünü, samimi vaatlerle iktidarı elde edenlerin emperyalist eğilimlere yenik düşüşünü, bir ülkeyi kendine yeter hale getirmenin karşısındaki iç ve dış engelleri ortaya koyuyor.
Nobel ödüllü V.S. Naipaul’un deyimiyle, “Kendisiyle ilgili hiçbir şeye güvenmemeyi öğrenen sömürge insanının, insanlığın koşullarını taklit etmesi hakkında” olan Taklitçiler, 1968’deki ilk yayımlanışından bu yana güncelliğini ve evrenselliğini koruyan bir eser.
|