On iki yaşındaki Arlo Finch, izci olmanın kamp yapmak ve düğüm atmak gibi vahşi doğada hayatta kalma becerilerini öğrenmek anlamına geldiğini düşünmektedir. Ancak Colorado’nun küçük kasabası Çam Dağı’na vardığında kısa zaman içinde çok daha fazlası olduğu gerçeğiyle yüz yüze gelir.

Arkadaşları ona gizemli Gür Ormanlar’dan sızan vahşi büyüyü nasıl kullanacağını öğretecektir. Öncelikle parmak ışığı, el gürlemesi ve doğaüstü yaratıkları tanıma da dahil temel konularda uzman olması gerekmektedir. Ancak Arlo sıradan bir izci olmamasının yanında, sıradan bir zamanda da yaşamamaktadır. Karanlık ve kadim bir güç, gerçek dünyaya… bizim dünyamıza tehditler göndermektedir ve bir sebeple hedefinde Arlo vardır.

Kahramanımız tehlikeli maceralar ve çekişmeli yarışlar yoluyla benzersiz kaderini fark eder ancak karşılaştığı engeller, İzci Yemini’nin temellerini test edecektir: sadakat, cesaret, nezaket ve doğruluk.

Arlo etrafına bakınırken odasının duvarları kaybolmaya başladı ve yerini mehtaplı bir orman aldı. Geriye kalan tek şey yatağı ve kızı gördüğü pencereydi. Kızın tarafındaki dünya, sanki sonbaharda düşen yapraklarla yapılmış bir saray gibi gümüş, kırmızı ve altın renkleriyle ışıl ışıl parlıyordu.

Kız telaşla fısıldadı: 

“Ben seni görebiliyorsam onlar da görebilir.

Tehlikedesin. Dikkatli ol, Arlo Finch.”