Dünya iki kapılı bir han, bir gölgelik, bir pencere… Kalır gideriz, dinlenir / aslında yoru-lur gideriz, bazen bakar bazen görür gideriz. Kimileri mutlak gerçeği / hakikati göreme-den, kadim bilgelerin erdikleri sırra eremeden geçip giderler. Kör Hamal, adının tam kar-şıtı olarak; dış dünyaya da kendi iç dünyalarına da kör değil. Bu masmavi ve güzeller güzeli gezegene gelmenin asıl nedeninin sevmek ve işini aşk ile yapmak olduğunu göre-bilmiş. İnanılamayacak kadar kötü olabilenlerin, kıyımdan ve sömürüden yana olanların aksine…

Çağlar çağları devirir; günler, aylar, yıllar yüksek debili bir ırmak gibi zamanın sonsuzlu-ğuna akar durur. Ağacın tohumdan fidana, fidandan asırlık bir bilge canlıya dönüşüm hikâyesinde de bu muhteşem akış etkindir. Engin Nayman Gözlerinin Ardında Şahme-ran’da sırlarla dolu zeki bir adamın çevresindeki insanlarla bir arada, onlarla birlikte varo-luş mücadelesini anlatıyor. Geçmişi, şimdiki zamanı ve geleceği sonsuzluk potasında eriterek. Seviniz, diyor okuruna. Zarar vermeyiniz, varlığın sırlarla yoğrulmuş azığına katkı sağlayınız. Ki hepimiz gönlü tok, gözü tok, karnı tok olalım. Paylaşmanın, verebil-menin, yardım etmenin yüceliğinde. Aşkın, sadakatin, karşılıksız sevginin ışığında tıpkı Şahmeran gibi…